Türk Plastik Cerrahi Derneği Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel:
“Estetikte teknoloji ve yeni ürünler, hekim titizliğiyle kullanılmalı”
Gençliği uzun süre korumak, görüntümüzden memnun olarak yaş almak hepimizin isteği. Geçmişte gençleşme mucizeleri sadece estetik cerrahların eseri olarak anılırdı. Gelişen teknoloji ile hayatımıza dolgular, nörotiksin enjeksiyonları, lazer-radyofrekans vb. sistemler, askılar gibi cerrahi olmayan uygulamalar da girdi.
Plastik cerrahlar da kendi uygulamalarını geliştiren, tamamlayan bu yöntemlere sıcak bakıyor. Ancak yasal boşluklar ve takip yetersizliğinden doktor olmayan kişiler de bu uygulamaları yapabiliyor.
Zarar gören hasta hikayeleri, birbirine benzer yüzlerin artışı,estetikle ilgilenen hekimleri de harekete geçirmiş görünüyor. Nitekim, Türk Plastik Cerrahi Derneği ((TPRECD); cerrahi olmayan işlemler konusunda bilgi paylaşımı yapmak, bu işlemlerin etkinliği ve güvenliğini sorgulamak, kamuoyunu bu işlemler konusunda aydınlatmak amacıyla dört günlük bir seminerde buluştu.
TPRECD Başkanı Prof. Dr. Akın Yücel, cerrahların teknolojiden yararlanmasını işlem kalitesinin yükselmesi, komplikasyon riskinin azalması açısından yararlı bulduklarını söylüyor. Diğer sorularımıza ise şöyle yanıt verdi.
-Dernek olarak cerrahi olmayan işlemler üzerine bir eğitim programı düzenlediniz. Öncelikle cerrahi olmayan işlem nedir, ameliyat harici işlem midir? Açıklar mısınız?
Kabaca evet. Bu işlemlerin çoğu ofis ortamında, anestezi gerektirmeyen, ciltte kesi olmadan gerçekleştirilir. Hastayı günlük aktivitesinden alıkoymaz ve birçoğunda sonuçlar hemen gözlenebilir. Cerrahi olmayan işlemler dolgu ve botoks uygulamaları, cilt gençleştirmeye yönelik mezoterapi, hücresel tedaviler, cilt sıkılaştırma ve bölgesel incelmeye yönelik lazer, ultrason gibi enerji temelli sistemler sayılabilir.
Bu uygulamalar sayıca cerrahi işlemlerden çok daha fazla değil mi?
Evet, plastik cerrahinin alanı son derece zengin olmasına rağmen, yüz germe için örneğin birbirinden farklı 20 ameliyat tipinden bahsedemeyiz. Ama yüzü gerginleştirdiğini iddia eden onlarca enerji temelli uygulama, enjeksiyon uygulaması, kozmetik ürün ve uygulamalar mevcut.
Cerrahi olmayan ürün ve işlemlerin bazısı 10-20 yaş gençleşme, kırışıklıkların son bulması, 2-3 beden incelme gibi büyük iddialarla çıkıyor.
Bu ürünler, işlemlerin çoğu, dediğiniz gibi büyük iddialarla ortaya çıkıyor, hatta ameliyatsız olarak ameliyat etkisi göreceğinizi vaad ediyor. Biz buna umut tacirliği gözüyle bakıyoruz. Kamuoyu güzellik vaad ederek insan sağlığını bozan umut tacirlerine teslim olmamalı.Bu bilime, etiğe karşı bir durumdur, en nihayetinde sektörün tamamına zarar verir. Doğru ve tamamlayıcı olarak kullanıldığında mutlaka faydalı uygulamalar var, cerrahinin erken olduğu, giremediği küçük alanlarda kullanılanlar var, ameliyat olmaktan çekinen insanlara sunulacak alternatifler var ama cerrahi operasyonlar olabilecek en kesin ve uzun vadeli sonucu vaad eder.
Sokakta gördüğümüz doğallığını yitirmiş yüzler kimin eseri?
-Maalesef çoğunluğu hastanın kendi eseridir. Açıklayayım; ya doktor olmayan, işinin ehli olmayan bir kişiye işlem yaptırmıştır, komplikasyon yaşamıştır. Ya da bir ünlüye benzemek istemiş, illa bir uygulamaya takılmış onu yapmak istemiş işlem yapan kişi de buna müsaade ederek hastanın yüzüne yakışmayacak bir uygulamayı, sırf hasta istiyor diye yapmıştır. Sağlıkla ilgili tüm uygulamalarda risk vardır, bundan bahsetmiyorum, yüz gibi en ortada olan organınıza işlem yaparken alerji, asimetri, yeni yapıldığı dönemlerde şişmeler olabilir. Bir de şu var; eskiden ameliyat olanlar iyileşme sürecini pek ortaya çıkmadan atlatırdı, şimdi insanlarımız bunu aştı ve yeni operasyon olsa dahi şişliklerinden çekinmeden sosyal hayatına devam ediyor. Her gördüğünüz morluk ve şişlik kalıcı değil.
Peki hastalar kendisi için hangi yöntemin en iyisi olduğuna nasıl karar verecek? Ameliyatlar pahalı, diğer uygulamaların etkisi geçici ve çok işlem var seçim yapmak zor.
Kabul etmek lazım, bu sektör büyük bir endüstri. Hastalara nacizane önerim şudur; 1) Anti- aging’i uzun vadeli bir program olarak düşünsünler, seçtikleri uygulama her ne olursa olsun (ameliyat ya da değil) örneğin üç senede beş senede ne kadar bütçe, uygulama için zaman ayıracaklarına, alacakları faydanın kalıcılığına baksınlar pahalı denen ameliyatlar bu vadede daha ekonomik olabilir. 2) Her ne uygulamayı tercih ederlerse etsinler bunu uygulayacak kişi bir hekim olmalıdır, deri alanında uzmanlığı olan plastik cerrah ya da dermatoloji uzmanı bir hekime işlem yaptırılması, doktorun iyi araştırarak seçilmesi ve onun seçimlerine güvenilmesi,hasta memnuniyetini artırır.