Yaş ilerledikçe yüzde oluşan yumuşak doku kaybını yerine koymanın bir yolu da dolgu uygulamalarıdır. Özellikle sınırlı alanlarda uygulama yapılacaksa hazır dolgular, pratik ve ağrısız olmaları, muayenehane ortamında hızlı uygulanabilmeleri nedeni ile tercih edilirler. Dolgu materyalleri arasında çok çeşitli maddeler vardır. Bunların bir kısmı kalıcı, bir kısmı ise geçici dolgulardır. Dolgu uygulamalarında işlemin etkinliği kadar, güvenilirliği de göz önüne alınmalıdır. Verilenin yabancı bir cisim olduğu unutulmamalı ve en az risk taşıyan maddelerin kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Yüze dolgu uygulamaları ile ilgili sıkça sorulan sorular:
Yüzde hangi dolgu maddeleri kullanılır?
Dolgu maddeleri geçici, uzun süreli ve kalıcı maddeler şeklinde üçe ayrılabilir. Geçici dolgular arasında en sık kullanılanlar “hyaluronik asit” içeren dolgulardır. Kalıcılık süreleri 6 ay ile 2 yıl arasında değişir.
Uzun süreli dolgular arasında kalsiyum hidroksiapatit içerenler (Radiesse) ve poli-L-laktik asit içerenler (Sculptra) sayılabilir. Bu tür dolguların kalıcılıkları 2 yıl civarındadır.
Kalıcı dolgular ise plastik içerenler (Bioalcamid), metilmetakrilat içerenler (Artecoll) ve sıvı silikon içeren ürünlerdir. Bu dolgularda erime olmaz. Ancak yüksek risk içerdiklerinden kullanılmaları önerilmez.
Hyaluronik asit içeren dolguların özellikleri nelerdir?
Hyaluronik asit insan vücudunda hücrelerin arasında yer alan bağ dokusunu oluşturan proteinlerden birisidir. Fayanslar arasında bulunan derz gibi düşünülebilir. Bu madde farklı yoğunlukta ve farklı kalıcılık sürelerinde üretilir ve tüketiciye sunulur. En bilinen hyaluronik asit markaları arasında Juvaderm, Surgiderm, Restylene ve Teosial sayılabilir.
Kaç tip hyaluronik asit ürünü vardır?
Hyaluronik asit ürünleri genellikle beş tiptir:
- Dolgu özelliği olmayan, ancak cilt altına uygulanarak cildin nemlenmesini ve dolgunlaşmasını sağlayan saf hyaluronik asit ürünleri,
- Kaz ayakları, dudaklardaki dikey çizgiler gibi ince çizgilere uygulanan ince dolgular,
- Burun-dudak çizgileri, dudak köşelerinden aşağıya inen Marionette çizgileri, kaşlar arasındaki kaş çatma çizgilerine uygulanan orta kalınlıkta dolgular,
- Dudak şekillendirme için geliştirilmiş dudak dolguları,
- Elmacık kemiklerini belirginleştirme, çene ucunu büyütme gibi amaçlarla kemiklerin hemen üzerine uygulanan derin ve kalın dolgular. Bu tür dolgular el gençleştirme amacı ile de kullanılırlar.
Dolgular kalınlaştıkça kalıcılık süreleri uzar. Derin dolguların kalıcılığı 2 yıla kadar uzayabilir. Orta kalınlıktaki dolgular genellikle 9 – 12 ay dayanırlar.
Hyaluronik asit uygulamalarının avantajları nelerdir?
Dolgu işlemleri basit, kısa ve kontrollü girişimlerdir. Muayenehane ortamında gerçekleştirilirler. Fazla şişliğe yol açmadıklarından hastaların günlük yaşantılarını aksatmazlar. Yapılan işlemin hasta tarafından beğenilmemesi durumunda geçici olmaları bir avantajdır. Her yabancı cisim gibi, hyaluronik asit dolguları da risk taşır, ancak diğer maddelere göre riskleri çok daha düşüktür. Güvenilir markalar tercih edilerek bu risk en aza indirilebilir.
Dolgu uygulamaları nerelere yapılır?
Yüzde en sık burun-dudak çizgilerine, kaşlar arasındaki dikey çizgilere, dudak köşelerinden aşağıya inen üzüntü çizgilerine (Marionette) ve gözaltlarındaki gözyaşı oluklarına yapılır. Derin dolgularla elmacık kemikleri ve çene ucu belirginleştirilebilir. İnce dolgular göz kenarlarındaki kaz ayaklarına ve dudaklar üzerindeki dikey sigara çizgilerine verilir. Nemlendirici özelliği olan saf hyaluronik asit tüm yüze, dudak kenarlarına, boyuna, dekolte bölgelere ve ellere uygulanabilir. Bu tür uygulamalar sıklıkla yaz başında yapılır ve cildin yaz boyunca nemli kalmasına yardımcı olur. El gençleştirme işlemlerinde derin dolgularla ellerde oluşan yumuşak doku kaybı giderilir, nemlendirici hyaluronik asitle uygulamaları ile el sırtındaki cildin kalitesi yükseltilir.
Dolgu uygulamaları nasıl yapılır?
Dolgu uygulamaları muayenehane şartlarında yapılır. Öncesinde cilde uyuşturucu kremler sürülür. Derin dolgularda ve dudaklarda gerekirse lokal anestezi yapılabilir. Yeni geliştirilen bazı dolgu ürünlerinin içerisinde cildi uyuşturan ilaçlar da vardır ve uygulamaları az ağrılıdır. Nadiren morluklar olabilir. Genellikle hastalar uygulama sonrasında normal hayatlarını sürdürebilirler.
Hyaluronik asit dolgularının riskleri nelerdir?
Hyaluronik asite karşı alerjik reaksiyon çok nadirdir. Yabancı reaksiyonuna yol açma, enfeksiyon gibi riskler vardır, ancak doğru uygulamalar ve güvenilir markaların kullanılması bu riskleri en aza indirir. En önemli sorun yanlış uygulamalar sonucu kötü estetik görünümdür. Dolgu uygulamaları da, tüm diğer estetik işlemler gibi, abartıya kaçmadan yapılmalı, doğal olmayan bir görünüme yol açmamalıdır.